KIZIMA,
Neresinden başlayacağım konusunda bir fikrim yok. Sizlere up uzun sapsarı saçlarını mı anlatsam. Ya da o kocaman gözlerinin içindeki mutluluğu, korktuğu zaman duyduğu tedirginliği mi? Gözbebekleri daha da büyür her iki durum karşısında. Hepsini bırakıp o güzel kalbi, minicik elleriyle tuttuğu elimi hiç bırakmayışını mı anlatsam.
O minik eller bacağıma nasıl yapışır bırakmazdı. Gözler kocaman , ağlayarak ‘Beni de götür anne’ yalvarışlarına kayıtsız kalamadım. Dört yaşındaydı kızım, periton diyalizine başladığım da. Hastanem ve diyaliz camiası benden daha iyi tanır kızımı. İcap arkadaşımdı benim. Az uyuya kalmadı asistan odaların da beni beklerken. Bugün, yurdun hangi köşesinde olduğunu bilmediğim bir çok çalışma arkadaşımın üzerini örterek, oyun oynayıp oyalarken gösterdikleri emek vardır kızımın üstünde. Hepsine teşekkürü borç bilirim.
‘Birlikte büyüdük’ cümlesinin vücut bulmuş haliyiz kızımla biz….
Kanatlandı kızım, yuvadan eğitim için uçuyor İstanbul semalarına doğru. O hiç gitmem dediği, aşık olduğu şehir ‘İzmir’ i ve ‘Asla seni bırakmam anne’ dediği annesini arkasın da bırakarak. Biz gururluyuz. Mutluyuz. Her ikimiz de emek verdik ona. Yürümeyi, gülmeyi, düşmeyi, kalkmayı birey olmayı benim eşliğim de İzmir ‘ de öğrendi kızım.
Olgunlaşma şehri İstanbul ; iyi bak kızıma. Üzülmesin diyeceğim , üzülecek. Zorlanmasın diyeceğim, zorlanacak. Hiç kıyamam ağlamasın diyeceğim, biliyorum yaşaracak o gözler. Seninle de her şeyi yaşayacak. Bir kısmını bileceğim ya da üzülmeyeyim isteyecek, haber vermeyecek. Benim gibi sarıp sarmalayamayacaksın onu. Yine de dikkat et lütfen kızıma.
Annem, her şeyim, bebeğim… Hayatıma girmeden önce ne kadar eksikmişim. Tam oldum seninle hayatta. Teşekkür ederim. Birlikte büyüdük; yol arkadaşım, can arkadaşım oldun. O kadar akıllı, olgun, güzel bir çocuk oldun ki. Bunun için de teşekkür ederim. Sana milyonlarca neden bulurum teşekkür etmek için. Her şeyim oldun, birbirimizin her şeyi olduk.
Gidiyorsun…. Sezen’ li gecelerimiz sen geldiğin de daha kıymetli olacak. Uyandırmaya kıyamadığım da yazdığım notlar…. Bir sabah uyanacaksın telefonun da olacak. Gidiyorsun… Rimel sürme eğitimini tamamlamadan bırakmam mümkün değil seni…Gidiyorsun ….Üzülmeyeceğim annem. Seni sana emanet edip göndereceğim. Allahıma emanet olacaksın hep. Üzülmeyeceğim…
Ben sana İzmir’i anlatacağım sen gidince nasıl. Sen bana İstanbul’u.
Uçmak için çırpmaya başladığın kanatların hep güçlü olsun kızım. Ben bir yarımı seninle göndereceğim , diğer yarım da telefonun diğer ucun da olacak senin için.
İyi ki beni anne seçmişsin kendine…. Seni çok seviyorum.
Hem. Ayşen Toktay
Çocuk Periton Diyalizi Sorumlu Hemşiresi
İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Yayın Tarihi: 10/09/2018