top of page

Doç. Dr. Metin Sarıkaya

 

dr.metinsarikaya@gmail.com

 

Nefroloji Uzmanı

S.B. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi

DOKTORLAR NEDEN SEVİLMEZ ?

Yirmi üç yılın özeti bu sorunun cevabıdır aslında. Meslek grupları için anket yapın dediğimi kanıtlayacağı kesindir. Küçükken herkes doktor olmak ister, büyükken ise herkes doktor sevmez olur. Ülkemizde hem manevi yani saygı yönünden, hem de maddi yönden sürekli gerileyen bir meslektir bizimki.

En çok şikayet edilen, en çok savunma veren meslektir. En başta kim iktidar olursa olsun doktorları seven, onlara yönelik faydalı şeyler yapan ne başbakan ve ne bir bakan görmüşüzdür. Üstelik bakanlarımız da doktordur. Onlardan meslektaşlarıma ne iyilikler yapabilirim diyeni bırakın, yeni düzenlemelerle işlerini daha da zorlaştıran, halkın önüne atıp buyrun ne yaparsanız yapın diyeni daha fazladır.

Nasıl olsa herşeye müstehakız, nasıl olsa sevilmiyoruz. Gariplik bununla da bitmez, doktorlar da doktorları sevmez. Güya meslek odaları vardır, tabib odaları, meslek odası değil muhalefet partisi gibidirler, ben şimdiye dek bir faydalarını görmedim. Tuhaflıklar saymakla bitmez, rütbesi arttıkça maaşı azalan tek meslek doktorluktur. Uzman doktor aile hekiminden az kazanır. Çifte uzman yani yan dal uzmanı düz uzmandan az kazanır. Eğitimin seviyesinin artması bu ülkede birşey ifade etmez.

Üniversite giriş sınavında böyle sevimsiz-sevgisiz bir mesleğin fakülteleri en zekileri alır. Bu zekiler büyüyünce bakar ki, bir savcı hakim, bir öğretmen, bir subay, bir polis hem daha çok saygınlık görüp sevilir, hem daha iyi maaş alır. Sonra bu ne yaman çelişki anne! diye sızlanırsın. Bunca yıl it gibi okudum, kafamı kitaplardan kaldırmadım, geceler boyu sabahlara dek ders çalıştım, üstüne uzmanlıkta yine çok okudum, çok süründüm hastane köşelerinde, çok nöbet tuttum, telefon çaldıkça çok acil servise koştum.

Karşılığında saygı görmedim, saygınlığımı azaltanları ise çok gördüm. Memnuniyetini değil şikayetini yazanları çok gördüm. Her gün 80-100 hasta gördüm, üç dakikalık sürede bakılan hastadan memnuniyeti zaten beklemiyorum, ama onlar memnun ayrılmak istiyor, bu nasıl olabilir! Ne diyeyim? bana günde yirmi hasta verin, memnun edeyim! O da mümkün değil, hasta çok çünkü.

Yatan hastalar ayrı dert, yakınları ayrı bir dert. Doksan yaşında anası öldü diye feryat figan bağıranı mı dersin, suçu sana atana mı dersin, yanlış tedavi yaptılar diyenleri mi dersin, para vermeyince birşey yapmazsınız diyeni mi dersin, benim vergilerimle geçiniyorsun diyenleri mi dersin, kime ne dersin, eğer dersen o şikayeti verir sen ifadeyi verirsin. Nice idealist genç insan bu meslekte harap olup gitmiştir, bu kadar emeğe bari biraz sevilseydik dersin, bari toplumda biraz saygınlığımız kalsaydı dersin...

Yayın Tarihi: 20/01/2017

bottom of page